20. YY. Sonrası Sanat Akımları, Surrealizm (Gerçeküstücülük)
Bir Deliyle Aramda Tek Bir Fark: Ben Deli Değilim! -Salvador Dali
Gerçek üstücülük akımı, gerçek dışı anlamında değil aksine gerçeğin insandaki iz düşümü şeklinde bir yaklaşımdır. I. Dünya Savaşı sonrası yaşadıklarına tepki olarak sanatçılar bilinçaltının düşsel dünyasına yönelmişler, nesneleri kendi doğal ortamlarından çıkararak düşsel bir ortama taşıdılar.
Sürrealizmin başlı unsurları yoktur. Sürrealizmde, sürrealist ressamın hayal gücü ürünü unsurlar yer almaktadır. Bu unsurlar, ressamın düşüncesine bağlıdır. Örneğin; birden fazla unsurun birleştirilmesiyle oluşturulmuş hayal gücü ürünü bir unsur vs. önemli olan, bu oluşmda ressamın düşüncesini bulabilmektir. Bunun için, sürrealist resimlerde;realist resimlerin aksine, unsurlar değil hayal gücü ve düşünce konuşur.
"Gerçeküstücülük, ister söz, ister yazı ile ya da başka bir yolla, düşüncenin gerçek işleyişini ortaya çıkarmak içim başvurulan, içinden geldiği gibi yazma yöntemidir. Bu, aklın denetimi olmaksızın (rüyada olduğu gibi) her türlü estetik ve ahlak kaygısı dışında düşüncenin yazılışıdır." -Andre Breton
Sürrealizm akımına ait bu resimlerdeki nesneler ve figürler,biçim olarak çizgisel bir gerçekçilikle saptanıyor ve tamamen optik görüntüye bağlı olan ve bilimsel perspektife göre biçimlenen oylum içine yerleştiriliyordu. Ancak bu optik görüntü mantığına rağmen, resimde ele alınan nesne ve figürlerin birbirleriyle mantıklı bir ilişkisi olmaması, özellikle dikkate alınmıyordu. Bu nedenle metafizik resimler, insan üzerinde son derece şaşırtıcı bir etki yapıyordu. Hatta buresimler, şaşırtıcılık etkisinin yanı sıra insanı büyüleyen,sanatçının hayal dünyasının zenginliğini vurgulayan ve giderek insan üzerinde şok etkisi yaratan yapıtlar oluyordu.
“Gerçeküstücülük yıkıcıdır, ancak yalnızca gördüğünüz şeyleri sınırlayan zincirleri yıkar.” -Salvador Dali